KKTC 37 yaşında

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 37 yaşında..

NİCE YILLARA YAVRU VATAN KIBRIS 

Kıbrıs, Akdeniz'deki Sicilya ve Sardinya adalarından sonra üçüncü büyük adadır.  1974 yılından bugüne kadar ikiye bölünmüş olan adanın kuzeyinde yer alan %36'lık bölgesinde günümüzde sadece Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından tanınan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (K.K.T.C.) bulunur. Kıbrıs tarih boyunca, Anavatanımız Ay-Yıldızlı Türkiye Cumhuriyetimizin ayrılmaz bir parçası ve yavru vatan olmuş ve bu özelliğini yıllarca sürdürmüştür.

Kıbrıs adasının kuzeyinde 65 km mesafe ile Türkiye, kuzeybatısında ise 965 km ile Yunanistan yer almaktadır. Kipros ismi konusunda birçok etimolojik kaynak vardır. Türkçe'de Kıbrıs, Arapça'da Kubrus (Kubruş), Batı ülkelerinde Cyprus, Cypre, Chypre, Gipros ve Cypern olarak isimlendirilmiştir. 1960 yılında Kıbrıs Cumhuriyeti kurulurken yapılan nüfus sayımına göre Ada’nın toplam nüfusunun %70'i Rum, %30'u Türk’tü. 1980'lere kadar adada çok az nüfusla İngiliz, Ermeni ve Maruni toplulukları da bulunmaktaydı. Özellikle 1983 yılında KKTC'nin ilanından sonra Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden adaya göçler ile adadan başta Türkiye, İngiltere, Avustralya ve ABD'ye olmak üzere yapılan göçler yüzünden demografik yapı değişmiş ve adanın kuzeyindeki bölgede Türkiye kökenli kişilerin sayısı artmıştır.

Kıbrıs'a insanların yerleşiminin M.Ö. 10000 yıllarını bulduğu tahmin edilmektedir. Adanın güneyinde yapılan arkeolojik kazılar neticesinde ilk insan yerleşimlerinin M.Ö. 9000 yıllarında bazı yapılar bıraktıkları görülmüş ve Cilalı Taş Devri döneminde buralara yerleştikleri anlaşılmaktadır. Ayrıca ilk yerleşimcilerin Anadolu'dan gelmeye başladıkları, M.Ö. 7000 tarihlerinde de Filistin, Lübnan ve Suriye üzerinden de insanların buraya geldikleri tahmin edilmektedir. Kıbrıs'a Anadolu üzerinden gelen kişiler kıyı bölgelerinde toplu yerleşim bölgeleri kurmuşlardır. İlk yerleşimcilerin Anadolu üzerinden gelen insanlar olduğu tezi ise, bazı tarihî yerleşim bölgelerindeki eserlerin birbirlerine benzemesinden dolayı iddia edilmektedir. 

Kıbrıs’ın tarihi yapısı incelendiğinde, Babil, Asur, Hitit, Bizans, İran, Pers, Arap, Mısır gibi pek çok kültürel etki yaratan imparatorlukların yönetimi ve etkisi altına girdikleri görülmektedir. Ada tamamıyla 5 asır Osmanlı İmparatorluğunun yönetimi ve etkisi altında kalmıştır. Bu sebeple de adada köklü Türk tarihi, kültürü ve örf adetlerine rastlamak mümkündür.  1960 yılında Kıbrıs Cumhuriyeti adıyla bağımsızlık kazanmıştır. 1974'te Yunanistan Devleti, Yunanistan’daki Askeri Cunta darbesinin ardından adadaki Megola idea (Adanın Yunanistan’la birleştirilmesi ve Yunanistan’a bağlanması) Enosis fikirleri yüzünden adanın huzur ve güvenliğini bozucu, kanlı eylemlere yönelmesi sonucu Türkiye Cumhuriyeti Devleti gelişen olaylara seyirci kalmayarak Türk Silahlı Kuvvetleri'nin gerçekleştirdiği Barış Harekâtı sonucu adanın kuzeyinde de tek yanlı Kıbrıs Türk Federe Devleti (K.T.F.D.) kurulmuş, bu devlet daha sonra Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (K.K.T.C.) adını almıştır.

24 Nisan 2004 tarihinde Birleşmiş Milletler genel sekreteri Kofi Annan tarafından hazırlanan birleşme planı adada referanduma sunulmuştur. Kuzey Kıbrıs plana (Türk Kesimi), bu öneriyi %35'e karşı %65'le “evet” deyip kabul ederken, Güney Kıbrıs (Rum Kesimi), %25'e karşı %75 ile “hayır” deyip kabul etmemiştir. 1 Mayıs 2004 tarihinde adanın Rumlar tarafından yönetilen güney kesimi adanın tamamını temsilen, “Kıbrıs Cumhuriyeti” adıyla Avrupa Birliği'ne katılmıştır. Böyle bir durum da tabii ki kabul edilebilir bir durum değildir. Adada 1960 yılları ve 1974 yılları arasında Kıbrıslı Türk Soydaşlarımıza dünyanın her yerinde yapıldığı gibi acımasızca ve vahşice kanlı katliamlar yapılmasının sonucunda Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Kıbrıs üzerindeki “ Garantörlük Hak ve Yetkilerini ” kullanarak adada huzur ve güvenliği sağlamak amacıyla Türk Silahlı Kuvvetlerini adaya çıkararak, Yavru Vatan Kıbrıs’a Barış Harekâtı düzenlemiştir.

Böylelikle Kıbrıslı Türk soydaşlarımıza yönelik gerçekleştirilen insanlık dışı olaylar neticelendirilmiştir. Kıbrıs, tarih boyunca örf ve adetleriyle, eğitimiyle, kültürüyle ve tarihiyle olduğu gibi Türk olmuştur ve İlelebet Türk kalacaktır. Kıbrıs’ta yaşayan Türk Soydaşlarımız Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Garantörlüğü ve güvencesi altında olmuş ve olmaya da devam edecektir. Şu ana kadar ki yaşantımda pek çok ülkede bulunmama rağmen Türkiye’de yaşıyor gibi kendimi Türk topraklarında yaşamanın huzurunu sadece Yavru Vatan KIBRIS’ ta hissettim ve yaşadım. 

Kıbrıs’a her ayak bastığımda adanın cennet vatan Türkiye’den farksız olduğuna kanaat getirdim. Bu eşsiz ve güzel nadide duygularla 37. Kuruluş Yılın Kutlu olsun Yavru Vatan KIBRIS. Nice Yıllara KIBRIS. Kıbrıs için savaşarak kanlarını döken ve şehitlik mertebesine ulaşan Kıbrıslı Türk ve Türkiye Cumhuriyetinin tüm şehitlerini rahmetle yâd eder,   minnet duygularımı belirtirim. 

Kıbrıs Barış Harekâtında gazilik mertebesine erişmiş Kıbrıslı Türk soydaşlarımızı, Kahraman Türk Mücahitlerini ve Türkiye Cumhuriyetinin tüm gazilerini saygı ve hürmetlerimle selamlıyor, sağlıklı, huzurlu ve mutlu yarınlar temenni ediyorum.

Yorum ya da sorularınız için: bilgi@bilgipesinde.com


Diğer Web Sitelerimiz